Bira koskoca bir dünya ve başlı başına bir sanattır, "Bira hamallıktır yeeaaaa" diyenlere karşı kurulmuş bilgi ve paylaşım amaçlı bir blogdur.


Corona Extranızı nasıl alırsınız? Limonlu mu limonsuz mu?

Corona Extranızı nasıl alırsınız? Limonlu mu limonsuz mu?

Şeffaf bira şişesi, ve şişenin ağzında bir dilim limon bazen de lime (misket limonu). Sadece bu kısa cümle ve tanım bile hangi markadan bahsettiğimizi isim vermeden anlatıyor. Bütün dünyada Corona olarak bilinen ama aslında adı Corona Extra olan efsanevi Meksika birası. Bir zamanlar Amerikan pazarının en hızlı büyüyen markası, günümüzün de en çok satan biralarından biri. Şeffaf renk şişe yüzünden ışık çarpması sonucu kokarcayı ya da marihuana kokusunu andıran kötü kokusu artık birayla özdeşleşmiş olan markanın hikayesinden bahsetmek istiyorum kısaca. Çok da ahım şahım bir hikayesi yok, Meksika'nın bir numarasıyken Amerika’ya da satmaya karar vermişler ve sonuç şu anki efsane satış rakamları. Uzatmadan konuya geçme zamanı.

Corona birasının çıkış noktası ve tarihi

Kıta Amerika’sında başarıya ulaşan yüzlerce bira tarifinden biri olan Corona’nın da özünde malum ülke yatıyor. Evet, tahmin ettiniz bence de: Almanya. Tıpkı o dönemde beliren çoğu bira, çoğu tarif ve çoğu üreticide olduğu gibi. Almanya’dan göçen göçmenlerin eseri. Meksika’nın, zamanında en büyük üreticisi olan, ve günümüzde de bir numarayı kimseye kaptırmayan çatı markası Grupo Modelo (Cervecreria Modelo)’nun ürün gamına 1925 yılında bir pilsner tarifi olarak girmiş. Grupo Modelo markasının 10. kuruluş yıl dönümünde olması tesadüf olmasa gerek.

1926 yılında Grupo Modelo biranın tadını korumak ve hatta iyileştirmek amacıyla birayı koyu renkte şişelerde üretmeye başlamış. Ama büyük hata olduğunu satış rakamlarından hemen anlamışlar ve tekrar transparan şişelere dönmüşler. Şişenin şekli ve rengi Corona markasıyla özdeş haline geldiği için, artık markanın vazgeçilmez bir parçası halinde, ve başarısının en büyük elementlerinden biri.

Corona markasının gelişmesi ve yükselmesi

Süt rengindeki bu alkollü içeceğin adı pulque ve agaveden elde ediliyor.

Piyasaya çıkışından sonraki 10 yılda Meksika’nın en çok satan birasında en tepeye oynamaya başlamış. Takvimler 1935’i gösteriyor. 1937 yılında Grupo Modelo markası Corona markasını ve birasını daha kaliteli ve daha premium bir ürün olarak konumlamayı tercih eder. Bunun sebebi grubun bünyesinde pulque adı verilen ve agave bitkisi (maguey de deniyor) özünün fermente edilmesiyle üretilen bir başka alkollü içeceğin yer alması ve birbirlerinin satışlarını baltalaması kaygısı. Neyse Corona Extra’ya yönelik satış kampanyası başarıya ulaşmış olacak ki, pulque satışları giderek düşmüş ve popülerliğini de giderek yitirmiş.

Seneler boyu satışlar artmış, yatırımlar yapılmış vs vs, derken komşu ülke Amerika “Neymiş ya bu Corona, bize de bir yollayın da tadına bakalım.” demiş. 1976’da Amerika’ya dağıtım başlamış ve kısa sürede Amerika’da bir numara olmuş. Bana nedenini sormayın lütfen. Muhtemelen deli gibi marketing var arkasında. Ya da klasik, import bira = premium bira, lezzetli bira algısı da olabilir.

Corona Light ve Corona Extra

Corona markasının en çok satan birası tabii ki de bizde de epey bilinen olan Corona Extra. Alkol oranı %4.5 ve türü Pale Lager. Dünyada en çok satan ilk 5 biradan biri aynı zamanda.. 150’den fazla ülkeye ihraç ediliyor.

Diğer markası Corona Light ise 355ml şişe başına sadece 99kcal ile geliyor. Ülkemizde yok. Sanki bir zamanlar vardı tam emin de değilim.

Biranın tadından bahsetmek istiyorum biraz. Çoğu Amerikan Pale Lager gibi aslında tadı yok, çok hafif bir maya kokusu var burunda. Buz gibi içilmesi bu yüzden öneriliyor. Bira ne kadar soğuksa o kadar çok aroma ve tat ve biradaki kusurlar gizleniyor. Bu da bu tarz mainstream (Heineken, Becks, Corona, size diyorum mesela) biraların tadını gizlemenin en güzel yolu. Bitişte çok düşük bir acılık var, gövdesi su gibi ve oldukça düşük. Amaç serinletmekse evet bu işi iyi yapıyor, orası kesin. Farklı biralar içmeye alışmış bir damağınız varsa bu bira hakkında ne düşünürsünüz bilmiyorum. Ratebeer.com puanı sizce kaç? Bu sürprizi sizin için bozmayacağım. Şu linkten kendiniz bakın: https://www.ratebeer.com/beer/corona-extra/742/

Corona neden şeffaf şişede? Tadı etkilenmiyor mu?

Miller gibi Corona şişeleri de şeffaf renkte. Herkes koyu renkte şişeler kullanıyorken bu ısrar neden diye düşündünüz mü hiç? Konu öncelikle pazarlama. İtiraf etmek gerek, Birayı şişeden görmek, rengine hayran kalmamak işten değil. Bu işi iyi başarıyor Corona ve Miller. Peki ya herkes Mersin’e giderken onlar neden tersine gidiyor? Biraz detay zamanı…

Güneş ışınlarının taşıdığı UV, şerbetçiotlarındaki alfa asitleri parçalayarak, reaksiyon sonucunda ortama sülfür veriyor, bu da kokarcaların düşmanlarını uzaklaştırmak için saldığı kokuya benzer iğrenç bir koku meydana getiriyor. Burada "kokarca" benzetme olarak değik, direkt kokuyu tasvir etmek için kullanılan ve İngilizce'den geçen bir terim. "Bu tarz koku yapan biralara "skunked ya da skunky" deniyor. "Skunk" da İngilizce kokarca demek. Biralarımız için pek de istediğimiz bir koku değil tabii ki de. Bir başka terim de "Lightstruck" yani Güneş çarpmış gibi bir terim. İçtiğiniz her şeffaf şişe Corona birasında bu kokuyu alacaksınız maalesef. Corona birasıyla adeta özdeş hale gelmiş bu koku. Aynı şey Heineken biraları için de geçerli. Biranın bir parçası ve senelerdir bu şekilde üretiliyor ve kokuyor. Tenekeden ya da fıçıdan içtiğinizde farkı anlayacaksınız.

Corona ve Miller’da bunu azaltmak için bir yöntem geliştirmiş. Öncelikle UV ışınlarının değiştirdiği molekülün adı 3-methylbut-2-ene-1-thiol ya da kısaca 3-MBT. Miller ve Corona şerbetçiotu kullanmak yerine, değiştirilmiş bir şerbetçiotu ekstraktı kullanarak 3-MBT’nin ışık yüzünden bozunmasının önüne geçiyor. Yalnız bir not düşmek gerek; normalde ışığa bir kaç saniye maruz kalınması sonucu oluşan bu bozunma, kullanılan ekstrakt sayesinde saniyeler yerine çok daha uzun bir sürede gerçekleşiyor. Ama yine de gerçekleşiyor. Yani tamamen önüne geçilemiyor bu kimyasal reaksiyonun.

Corona ve limon ya da lime efsanesi

Corona içme ritüelinin çok büyün parçası olan bir dilim lime ya da bir dilim limon konusunu da es geçmek olmaz. “Corona neden limon dilimi ile servis ediliyor?” sorusu her bira içen kişinin aklına en az bir kere gelmiştir. Ben de merak edenler arasındayım ve araştırdım. Bu sorunun cevabı maalesef yok. Evet bu efsane nereden başladı nasıl yayıldı bilinmiyor. Etrafta dolanan bir kaç efsane var. Onları sıralamak istiyorum okuduğum kadarıyla:

  • Çıkış noktasından birinin Meksika kökenli olduğu düşünülüyor. İçilen şişe biraların ağzına sıkıştırılan limon ya da lime parçası biraya sineklerin girmesini engelliyormuş.

  • Bir başka efsane de limonun şişenin ağzını temizlediği yönünde. Yani bu çok da doğru olmayabilir. O kadar güçlü bir temizleme özelliği yok sonuçta asidik olması dışında.

  • Ensenada adı verilen Meksika’daki bir sahil şehrindeki barmenlerin bu trendi yarattığına dair bir inanış da söz konusu. Hangimiz bir trend başlatacak iddiası ile ortaya çıkan limon koyma muhabbetinin günümüze kadar geldiği söyleniyor.

  • Biranın “skunk” yani bozuk tadından bahsettim yukarıda. Güneş ışığı sebebiyle tadı bozulan biranın kötü tadını gizlediği için tercih edenler de olduğu söyleniyor.

  • Son olarak akla en yatkın olanının Grupo Modelo’nun bir pazarlama stratejisi olarak bu numaraya başvurduğu. Biranın nerelerde nereye geldiğini düşünürsek bu argüman hiç de güçsüz değil aslında.

Limonlu ya da limonsuz, en iyi corona güneş altında arkadaşlarla içilen Corona!




Adım adım bira yapımı 2.Bölüm: Şerbetçiotu seçimi, reçete oluşturma

Adım adım bira yapımı 2.Bölüm: Şerbetçiotu seçimi, reçete oluşturma

Tarih Kokan Bira: Samuel Adams Boston Lager

Tarih Kokan Bira: Samuel Adams Boston Lager