Meyve dolu bira mi, biralı meyve suyu mu? Smoothie Sour türüne giriş

Yerel regülasyonlar ve kanun koyucuların biranın ne olduğunu herkesten iyi bilmesi sonucu, Türkiye’de biraya meyve bile ekleyemezken biz, millet yurtdışında harikalar yaratıyor. Bunun bir urunu de son 1-2 senelik bir trend olan Smoothie Sour türündeki biralar. Smoothie’yi bildiniz : taze meyve ya da meyve suyundan, süt veya yoğurt ilave edilerek yapılan milkshake tarzı bir içecek. Milk shake'e ve ice slush'a benzer. Sour da ekşi demek. Hafif ekşi, smoothie kıvamında ve tadında biralara deniyor. Biraya sinir tanımadan her turlu malzemeyi ekleme trendinin ve özgürlüğünün son ürünlerinden. Tabii ki bira üretiminin sınırlarını zorlayan Amerika çıkışlı.

Smoothie Sour nedir?

2010lu yıllarda küllerinden doğan ekşi bira türlerine (Berliner Weiss ve Gose) meyve ekleme trendinin meyvesi diyebiliriz. İngilizcede pastry sour diye de geçiyorlar. Benzer kavram stout türü için de kullanılıyor. Hani şu içine çikolata, vanilya, kraker, bisküvi, laktoz, meyve vs, aklınıza ne gelirse koyulan tür olan pastry stout…Geleneksel, eski ve kökleşmiş türlere, hiç de geleneksel olmayan malzemeler ekleyerek, pastanede gördüğümüz tatlı kek ve bilumum unlu mamullerin bira versiyonlarını yaratma modası da diyebiliriz.

Bu tutkunun ilk meyvesi 2015 yılında İsveçli Omnipollo ve Pennsylvanya’dan Tired Hands Brewing’in ortaklaşa çıkardığı Milkshake IPA türündeki biraları. Kilolarca meyve, vanilya çekirdekleri, laktoz, çeşitli baharatlara ek olarak kilolarca şerbetçiotu eklenmesi sonucunda yoğun mu yoğun kıvamlı, tatlı, meyveli smoothie’ye benzer biralar da doğmuş oldu. Zamanla, farklılaşmak isteyen üreticiler diğer türlere de bunu uygulamaya başladı. Özellikle de ekşi bazlı biralar, bu meraktan nasibini almış oldu.

BJCP tarafından henüz sınırları çizilmemiş olan bu milkshake ya da smoothie tarzındaki biraların ortak noktası bünyelerinde aklimizin almayacağı kadar meyve ve meyve püresi barındırması. Biraya fermente olmamış, içinde hala früktoz, glikoz gibi monosakkarit barındıran bu meyvelerin eklenme amacı, meyve suyuna benzeyen, meyve suyu gibi kokan ve meyve suyu gibi gözüken içinde de biraz alkol barındıran bir içecek elde etmek.

Yalnız püre eklemekle de bitmiyor is, sonsuza uzayan ve hayal gücünüzle sinirli her türlü malzeme, baharat ve katkı eklenebiliyor. Örnek mi? Marshmallow, krem peynir, eritilmiş çikolata, vanilyalı dondurma…

Aslında her şey dört dörtlük değil

Bu noktada bir kaç endişe ve eleştiri mevcut. Püre eklemek iyi güzel de, meyve püresi işlemden geçmiş halde bira tesisine ulaşıyor, ve kim bilir o meyveler ne zaman ezildi. Hal böyle olunca tazelik konusundan bahsetmek pek mümkün olmuyor.

Bir diğer konu da biranın içinde yüzen “katı” parçacıklar. Pürenin bir parçası olan meyve parçaları, bira içerken, yoğun, posalı, meyveli, hatta meyve çiğniyormuşsunuz hissi veriyor. Zaten Smoothie Sour ismini de buradan alıyor. Ancaaaaaak, bu kadar meyve eklenen biralarda, teneke kutuda, fıçıda ya da şişede bulunan maya meyvedeki şekeri proses etmeye başlıyor. Sonuç: fazla karbondioksit birikmesi sonucu şişe ya da kutudaki basıncın artması ve patlayan ya da patlamasına ramak kalan bira bombaları. Amerika’da bu tarz sorun yaşamış olan üretici sayısı hiç de az değil.

Tüketici açısından ise bambaşka bir durum söz konusu. İçinde bu kadar malzemenin ve meyvenin olduğu, alkolün hissedilmediği, evde blender’dan çıkma meyve suyuna ne kadar bira denir sorusunun bir çok tüketici tarafından sorulduğuna defalarca şahit oldum. Bir noktada haklılar, buna bira demek biraya saygısızlık hakikaten, ama seveni de çok. Ve bunları denemeyeceksek, bira sektörü nasıl değişecek ve gelişecek?

Deneysel takılan maceraperest üreticiler sayesinde çok şükür bugün de şaşırdık. Her seferinde “Sırada ne var?” diye sorarken buluyorum kendimi. Hakikaten, sizce sırada ne var?