NEIPA, Milkshake IPA, Brut IPA...Dünya'daki yeni IPA trendleri
"IPA'yı hiç sevmiyorum. Çok acı."
"IPA benim en sevdiğim tür, genelde çok alkollü oluyorlar."
"Çok aromatik, ben aromatik bira içemiyorum"
IPA dendiğinde çevremde en çok duyduğum cümleler bu ikisi oluyor genelde. İşin komiği üç önerme de aslında yanlış. Bütün IPA türleri acı ve aşırı aromalı olmadığı gibi, her IPA de yüksek alkollü değildir ve hemen sarhoş etmez. Bu kadar çok üyesi olan bir bira türünü genelleyemezsiniz, bu kadar basite indirgemek haksızlık olur.
IPA türü hakkında ne biliyoruz peki kısaca özetleyelim. Çeşit çeşit bir çok alt türü var öncelikle. İngilizce'de "hoppy" diye geçen ve dilimizde tam karşılığı henüz olmayan "bol şerbetçiotlu" anlamına gelen kelime aslında biradaki acılığın bir ölçüsü değildir. Daha ziyade şerbetçiotunun kattığı meyvemsi ve otsu aromaların genel bir ifadesidir.
Ülkemizde topu topu bir elin parmakları kadar IPA türünde bira bulabilirken, geri kalan çoğu gelişmiş ülkede zaten senelerdir var olan bir tür. Ve artık iyice oturduğu için deneysel takılmalar, yeni türlere doğru kaymalar yaşanıyor. Kısa kısa bu trendleri ve türleri açıklamaya çalıştım.
IPA Türleri
Aşağıdakiler mevcutta IPA türüne dahil olan alt türleri içermekte.
Bunlar genelde üretim sürecinde ya da tekniğinde bir malzemenin değişmesi ile farklılaşırlar. Bu sayede biraya geçen belirli tat, aroma ya da görüntü de türün özelliklerini oluşturur ya da belirler.
English Style IPA (Ingiliz IPA)
IPA türünün ortaya çıkmasından büyük ölçüde İngilizler sorumludur. İngiliz denizciler Hindistan'daki İngiliz askerlerine ulaştırılmak üzere gemilerini bira fıçıları ile doldurmuşlar. Bu uzun deniz yolculuğunda biralar bozulmasın diye de daha çok şerbetçiotu konmuş fıçılara. Sonuç: yüksek alkollü ve acı bir bira. Tabii bu en çok anlatılan hikaye. Ancak doğruluğu hala kabul görmemiştir. İngiliz IPA türü daha yüksek malt tadı içeren nispeten acı biralardır. İngiliz şerbetçiotu kullanıldığından otsu aromalar baskındır. Amerikan IPA türünden daha az popüler olsa da kendine hatırı sayılır bir yer etmiş.
West Coast IPA
Meyvemsi, tropikal kokulu ve tatlı bira akımının çıkış noktası Amerika'nın batı yakasından çıkan biralardır. Bu türün temel özelliği şerbetçiotundaki meyveli aromaları ortaya çıkartmak ve bitişteki acılıktan biraz feragat etmeleridir. Bu demek değildir ki bu biralar hiç acı değil, aslında bunlar da acı. Ancak bu acılık yüksek gazlılık, kolay içim ve oldukça yüksek tropik meyve notaları ile dengelenmiştir. Zaten Batı yakası denince akla gelen tropikal imgelerden de anlamak gerek. Türün ilk örnekleri Sierra Nevada ve Stone Brewing tarafından üretilmiştir.
New England Style IPA
Günümüzün en son trendi, IPA türünün en popüler üyesi. Neden New England? Öncelikle coğrafyaya bakmak gerek, ilk çıkış noktası Amerika'nın "New England" diye anılan 6 kuzey eyaletidir. Bunlar: Maine, Vermont, New Hampshire, Massachusetts, Rhode Island, ve Connecticut. Vermont başta olmak üzere türün en güzel örnekleri buradan çıkmıştır.
İlk göze çarpan filtrelenmemiş bulanık görüntüsüdür. İkinci temel özellik de aşırı düşük olan bitişteki acılıktır. Bunun sebebi kaynama bittikten sonra eklenen ve özellikle çok yoğun meyvemsi aromalar katan şerbetçiotu kullanımıdır.
Daha az karbonasyon içerirler, yani daha az gazlıdır, portakal suyu gibi gözükürler ve meyve suyu, taze ot gibi kokarlar. "Ben IPA sevmiyorum" insanlarının tereddütsüz seveceği tür budur. En güzel örnekleri Hill Farmstead Brewery, Trillium Brewing Co. tarafından yapılmaktadır.
East Coast IPA
Resmi olarak bir IPA türü olmasa da, bira çevrelerinde kendine epey yer bulan bir başka tür de Amerika'nın doğu yakasından çıkan IPAlar. İngiliz IPA ile West Coast IPA arasını dolduran, genelde çam ve reçine ağırlıklı kokusu ve baskın malt karakteriyle öne çıkar. Bir West Coast IPA kadar yoğun aroma sunmamakla beraber, İngiliz IPA türüne oranla daha karmaşık tatlar içerir. Bunun en iyi önreklerinden biri Dogfish Head'in 60 Minute IPA isimli birasıdır mesela.
Oat IPA (Yulaf IPA)
Malt reçetesine biraz yulaf eklediğiniz takdirde, o bira yumuşacık, kolay içimli, neredeyse bulut gibi hafif bir hal alabiliyor. IPA türünde bu trendi başlatan The Veil Brewing Co. ve Monkish Brewing'İn biraları örneğin aşırı yumuşak, hani bulut ya da pamuk şeker içiyormuşsunuz gibi, nasıl anlatayım bilemiyorum, ben de kitlendim. Koltuğun üzerinde uyuyakalırsınız ya, üzerinizde yumuşacık bir battaniye ya da polar örtülüdür ve siz kalkmak istemezsiniz bir türlü, işte o tarz bir yumuşaklık ve rahat içim hissi. Hafif de tatlılık içerdiklerinden oldukça meyveli ve acılıktan uzak bir IPA sizleri bekliyor olacak.
Lactose IPA ya da “Milkshake” IPA
Öncelikle Milkshake kelimesini inceleyelim. Milkshake, süt, ezilmiş buz, çeşitli meyveler, çikolata veya vanilya gibi aromaların mikser yardımı ile karıştırılması ile yapılan soğuk bir içecektir. İngilizce "milk" (süt) ve "shake" (sallamak) sözcüklerinin birleştirilmesinden oluşmaktadır. Yoğun kıvamlı, hatta kremamsı bir gövdeye sahiptir.
Tıpkı milkshake'te olduğu gibi, Milkshake IPA için bir IPA alınır, yoğun kıvam ve tatlılık için laktoz (süt şekeri) eklenir. Tatlılığı dengelemek için meyve ve arada vanilya kullanılır. Gövde ve köpük yoğunluğu için de yulaf ve buğday da malt olarak kullanılabilir. Türün mucidi olan Omnipollo ve Tired Hands Brewing Milkshake IPA türünün de en iyi örneklerini yapmaktadır.
Belgian Style IPA
Bu IPA türünün en temel malzemesi biraya tatlı, karamelli, ekmeğimsi dokunuş veren Belçika mayasıdır. İngiliz IPA türüne benzemekle birlikte daha tatlı ve Belçika biralarını daha andıran bir yapısı vardır.
Sour IPA (Ekşi IPA)
İdeal Ekşi IPA, mayhoş, aynı zamanda meyvemsiliğin dengede olduğu bir IPA olarak tanımlanabilir. Henüz bir alt tür olarak resmen tanımlanmadığı için de bazı üreticiler ürettikleri "dry hopped sour" türünde, yani ekşi biralarına şerbetçiotu ekledikleri türe de "Sour IPA" diyerek beni üzüyorlar. Halbuki ikisi çok farklı şeyler. Ekşi biraların gövdesi daha düşük ve asiditesi daha yüksek olduğu için bu tarz biralara soğuk şerbetçiotu eklemek çakma IPA yaratmak demek. Bu türü en iyi kim yapar, söyle de deneyelim diyorsanız, Amerika NY'den Hudson Valley Brewery
Brett IPA:
Bira sevenleri ortadan ikiye bölen bir malzeme var: Brettanomyces. Kullanıldığı zaman biraya ağır kokan, deriyi andıran, bazen de içi geçmiş kavun gibi olabilen koku ve aroma vermektedir. Hem IPAlara eklenen şerbetçiotu aromaları, hem de Brett mayasında gelen o değişik tatlar çok farklı bir bira ile sonuçlanıyor. Değişik ve farklı biranın sınırlarında dolaşmak istiyorsanız bu türde bir bira gördüğünüzde mutlaka deneyin
Brut IPA:
Trendin en son halkası da Brut IPA. Bu tür ismini şarap dünyasından almakta; aşırı sek (dry), temiz bitişli şampanyalara "Brut" denirmiş, o da bu IPA türüne ismini vermiş. Henüz 1 yıldan daha kısa süredir etrafta olan bir tarz. Kabaca sınırlarını çizmek gerekirse; açık renkte, yüksek gazlılık oranına sahip ve aşırı sek. bir IPA'nın şampanyaya en çok yaklaştığı an bu olsa gerek.
Amiloglükosidaz (Amyloglucosidase) isimli bir enzimin kullanılmasıyla bu 0* Plato'daki bira elde ediliyor. Bu enzim normalde fermente olmayan kompleks şekerleri mayanın sindirimine hazırlıyor. Normalde yüksek alkollü imperial stoutlarda çok şekerli olmasının önüne geçmek için hali hazırda kullanılan bir enzim.
San Fransisco'dan Social Kitchen & Brewery'nin brewmasterı Kim Sturdavant bu türün arkasındaki isim.
Gara Guzu 4C, Gara Guzu Summer IPA, ülkeye girmesiyle çıkması bir olan Stone'un IPA türündeki biraları, Brewdog Punk IPA, Brewdog JackHammer IPA gibi örnekler ile damaklar yavaş yavaş IPA türüne alışadursun, dünyada biralara yön veren trendler hala hayatımıza şekil vermeye devam ediyor. Yurtdışına çıktıkça farklı biralar, farklı IPA, farklı türler tadın ki, damaklar gelişsin, iyi bira ile kötü birayı ayırt edebilmeniz kolaylaşsın.
İyi tatiller ve iyi bayramlar şimdiden.