Satış rekorları kıran biraların isimleri nereden geliyor hiç merak ettiniz mi?
1. BUDWEISER
Günümüzün en büyük üreticisi konumunda olan Anheuser-Busch InBev bu noktaya gelene kadar tahmin edersiniz ki epey efor harcadı. Adolphus Busch ve kayınpederi Eberhard Anheuser, 1800lerin ortalarından itibaren St. Louis Brewery’yi işletiyolarmış. O dönemin popüler hareketi koyu renkli ve sert Amerikan biralarının aksine daha hafif bir şeyler üretmek istemiş. Şarap ve alkol tüccarı olan yakın arkadaşı Carl Conrad, Almanca ismi Budweis, günümüzde České Budějovice ‘yi çok yakın zamanda ziyaret etmiş ve oradaki bir manastırda içtiği muhteşem birayı unutamamış. České Budějovice Güney Bohemya’nın en büyük şehri ve ticari merkezi konumunda bugün.
Neyse Conrad bu fikri arkadaşına çıtlatmış ve Busch ile ürettikleri benzer biranın ismine “Budweiser” yani “Budweis’dan gelen” adını vermişler. 1982 yılında da şu an dünyanın en çok satan biralarından biri olan Bud Light’ı piyasaya sürmüşler.
2. SAM ADAMS BOSTON LAGER
Fıçılara sarılırken elinde koca bardak bira taşıyan adamların süslediği bira etiketleri muhtemelen biranın tarihi kadar eski bir olgu. Ama 1984 yılından itibaren Amerika sınırlarında çok başka bir birayla özdeşleşiyor bu etiket. Tamamen kendi parası ve tavan arasında bulduğu Louis Koch Lager isimli aile reçetesi ile Jim Koch 1984 yılında Boston Beer Company’yi kuruyor.
Özgürlüğün Oğullarından birisi olan ve Amerika'nın Kurucu Babaları arasında yer alan ve bizim de ismine aşina olduğumuz Samuel Adams ismini veriyor birasına. Aynı zamanda kendisi bir de brewermış bir dönem. 2 Ekim 1803 tarihinde hayata veda eden bu önemli siyasi figür 181 yıl sonra başka bir Harvard mezunu tarafından hayata geri döndürülmüştür.
Detaylı yazıyı ve tarihi Birasevdası’nın anlatımıyla aşağıdaki link’ten okuyabilirsiniz:
Tarih Kokan Bira: Samuel Adams Boston Lager
3. MILLER LITE
“Light” biranın tarihi 1967’ye gidiyor. Piyasaya sürülen ilk marka, sonucu hezimet olan Gablinger’s Diet Beer. Biyokimyacı James Owandes adında bir beyefendi yüksek kalorili nişastaları parçalayan bir enzimi ayrıştırmayı başarmış. Anlamı şu: maya bu nişastaları daha kolay sindirip parçalayacak. Araştırmasının sonucunda düşük kalorili ve düşük gövdeli %4.6 alkol oranında bir bira ortaya çıkmış. Ama bira içen bir sumo güreşçisini oynattıkları reklamları tamamen bir fiyasko ile sonuçlanmış (Yani insan bazen hayret ediyor, bu reklamın başarılı olmasını nasıl beklerler anlamıyorum).
Aynı sene benzer kategoride Şikago’dan Miester Brau isimli bir bira çıkıyor piyasaya. Bu da başarısız oldu, çünkü ne tadı vardı ne bir şeyi, ve reklamlarının hedef kitlesi kadınlardı… Adamlar bu başarısızlıktan o kadar etkilenmişler ki “Lite” kelimesinin isim hakkını 1972’de Miller Brewing Co.’ya satmış.
Üretilen ilk light biralardaki sorun belli gibi; alkol oranını ve kaloriyi düşürmek için daha az malt kullanan üreticiler, ürettikleri biranın sabunlu suya benzediğini anlamamışlar ya da anlamak istememişler.
Miller Lite’ın Deterjan suyu biralarından farkı, bira gibi tadının ve kokusunun olmasıymış. Miller bunu başka bir enzimi izole ederek başarmış. Nişastaları yok eden enzimi üretim süreçlerine dahil etmişler ve 1 şişenin kalorisini 96kcal’de tutmayı başarmışlar.
Sonrasında gelmiş kaliteli reklamlar ve 4 senelik promosyon dönemi ve bir anda Amerika’nın en çok satan birası olmuş.
4. ARROGANT BASTARD
Kaliforniyalı Stone Brewing bu sene 24 yaşını dolduruyor. İlk biralarından olan Arrogant Bastard (Nadide Türkçe'mize “KÜSTAH PİÇ” diye çevrilebilir kelimesi kelimesine çevirecekseniz, ancak ben “Küstah Fırlama” gibi, “bastard” kelimesinin anlamını günlük kullanımda daha çok yansıtan bir meali tercih ediyorum) isimli biranın da 23. yaş günü.
Agresif bir bira olarak tanıtılan Arrogant Bastard, Stone markasının IPAlar ile işgal edilmiş pazara cevabı niteliğinde American Strong Ale türünde birası. Peki şişe ve kutuların üzerindeki logoya hiç baktınız mı? Nedir bu garip hayvan diye? Stone'un logosu olan Gargoyle'un hikayesi:
"İsim olarak önce "Stone"'a karar verilmiş. Stone İngilizce "taş" demek. Gargoyle da kökeni Fransızca "gargouille" sözcüğüne dayanan bir tür gotik mimari ögedir. Yani şu an sağda duran görsel. Gargoyle ların da hemen hepsi taştan yapılmıştır. Yani Stone'dan. Stone ilk kurulduğunda oldukça geleneksel Avrupa türlerine sadık biralar üretmeyi planlamışlar. Gargoyle da geleneksel Avrupalı bir motif olduğu için bu hırslarını yansıtıyormuş.
Gargoylelar tarihte kötü ruhlardan ve kötülüklerden koruyucu motifler olarak binaların en tepelerine dikilirlermiş. Stone Brewing'in hikayesinde ise onları bira ve yemeklerde kullanılan günümüzün modern kötülükleri olan kimyasal ve ucuz katkı maddelerinden koruyormuş. Özetle Stone'un kendi "ruhunu satmasından", "özünden sapmasından" koruyormuş.".
5. BLUE MOON BELGIAN WHITE
Bardağınızda portakal kabuğu ile servis edilen Belçika tipi buğday birasının hikayesi beyzbol sporundan geliyor. Sene 1995. Kahramanımızın adı Keith Villa. O dönemde bira üretimi konusunda Ph.D yapmış bir elin parmaklarını geçmeyecek bir kaç kişiden biriymiş. Denver’ın Coors Field stadyumunda, stadın içinde bira üretmeye başlamış. Sandlot ismini verdiği Brewery birinci lig stadlarından birinde yer alan ilk üretici olma unvanıyla üretimine devam etmiş. Doktorasını tamamladığı Brüksel tecrübelerinden yararlanarak Bellyslide (karın üstü kayma, penguenlerin yaptığı gibi) isminde bir Belçika birası üretmiş. Üretim sırasında kişniş ve Valensiya’dan tedarik ettiği portakalların kabuklarını eklemeyi de ihmal etmemiş.
Coors grubunun sahip olduğu bira o kadar çok talep görmüş ki, millet ismine takılmaya başlamış. Hikaye burada başlıyor. Bir gün ürettikleri batch’i tadarlarken, yöneticilerden biri İngilizce şöyle buyurmuş: “You know, a beer that tastes this good comes around only once in a blue moon.”. Türkçesi “Bu kadar lezzetli bir bira kırk yılda bir üretilir.”. Once in a blue moon bizdeki kırk yılda bir, ayda yılda bir deyimiyle aynı anlamda. Bu ifade bir anda zihinlerde bütün ampulleri yakmış ve Blue Moon Brewing Company’nin temelleri atılmış.
6. SIERRA NEVADA PALE ALE
Ev biracılığından büyük sistemlere geçişin bir başka hikayesi daha. Hatta ilk örneklerinden Sierra Nevada. Şu an tam 41 yaşına basan bir markadan bahsediyoruz. Ken Grossman ve Paul Camusi tarafından 1979 yılında Chico, Kaliforniya’da kurulmuş.
Hiking hastası olan Ken, sık sık evinin yakında yer alan dağlara yürüyüşe ve tırmanışa gidermiş. Sierra Nevada Sıradağları (İspanyolca: Karla Kaplı Sıradağlar) batı Amerika’da "Kaliforniya Merkez Vadisi (California Central Valley)" ile "Havza ve Sıradağlar Jeolojik Bölgesi (Basin ve Range Province)" arasında bulunan bir sıradağlar sisteminin adı. Bu sıradağlar "Sierra" veya "Sierralar" ve "Yuksek Sierralar" olarak da adlandırılmakta olup en önemli ve büyük kısmı Kaliforniya eyaletinde yer alıyor.
Doğaya ve dağlara hasta Ken Grossman şirketinin ismini tabii ki Sierra Nevada seçecekti.