Tatlı kriziniz mi geldi? Pastanızı içmeyi hiç düşündünüz mü?
Kaçımız yüksek alkollü ve oldukça tatlı biralar ile kışın ısınmaya çalışıyor? Türkiye’de pek çeşit olmasa da (Mikkeller Beer Geek Breakfast harici, ki artık o da satılmıyor, ya da 3 sene öncesinin Brooklyn Chocolate Stout’u örneğin) seyahatler sayesinde çeşitli ülkeleri gezme fırsatı bulanlardansanız valizinizde eminim benzer biralar getirmişsinizdir. En büyük fanatiklerinden biri olduğum bu yoğun koyu renkteki yüksek alkollü ve tatlı stoutlar son senelerde giderek popülerleşen bir trende sahip.
Yemeğin üzerine buz gibi, gazı yüksek açık sarı renkte bir pilsner mi tercih edersiniz? Yoksa çift haneli alkol oranı ile tadı fıstıklı çikolatalı dondurmayı andıran yüksek kıvamlı bir Imperial Stout mu?
Tatlı ve yüksek alkol yelpazesi sunan bira türlerinden Porter, Stout ve barleywine türündeki biralar, “tatlı biraları (Dessert beers)” ya da “Pastane tipi biralar (Pastry beers)” artık daha da yaygın ve popüler. İçerdikleri yüksek alkol sayesinde hem yatmadan önce güzel bir altlık oluyorlar hem de uyku öncesi şeker krizinizi dindiriyor. Asıl olay ise dinlendirildikleri fıçılarda (Viski fıçıları, rom fıçıları…) gizli olsa da, üreticiler bu ekstralara ihtiyaç duymadan sadece mayayla oynayarak da çift haneli yüksek alkol oranına ulaşabiliyorlar.
Bu tarza eniyi örnek olan Amerikan Goose Island Bourbon County Brand Stout viski fıçısında bekleyen ilk stout birası olarak kabul görmekte. 90’lı yıllarda Goose Island’da bira üretiminden sorumlu Greg Hall, ürettikleri 1000.parti biranın özel bir bira olmasını istemiş. O sırada karşılarına çıkan kullanılmış Jim Beam fıçıları da tam bu ihtiyacın üzerine güneş gibi doğmuş ve karşımıza her sene merakla beklenen ve çıkar çıkmaz da tükenen Bourbon County isimli seri çıkmış.
Bu koyu tatlı biralarından (Tatlı derken, şekerli anlamında değil, kadayıf, baklava, kek, brownie elemanlarını kapsayan yemek sonrası tatlıları kastediyorum) bazılarının yapımında hakikaten karamel, kraker, brownie gibi malzemeler kullanıldığı için isimleri “pastane tipi stout (Pastry stout)” olarak anılıyorlar. Bu türün öncüsü ve en çok bilinen ismi bir kısmınızın yakından tanıdığı İsveç’in Omnipollo’su. Ortaklardan biri olan Henok Fentie’nin şunu demişliği var: “Eğer bira yapmasaydım, muhtemelen pasta şefi olurdum.”. Bu pastane tipi stoutların en temel özelliklerinden biri biraya eklenen bir malzemenin hemen hafızamızda ve zihnimizde bununla eşleşen bir yemek akla getirmesi. Mesela biraya karamel koyun, ilk akla gelen krem karamel oluyor. Biraz kahve ekleyin ve zihninizde hemen sabah uyandığınız an içtiğiniz ilk kahvenin canlanması muhtemel. Omnipollo’dan Lorelei Barrel Aged Extra Maple isimli Imperial Porter RateBeer sitesinde türünün en iyi 2. birası olarak sizi pancake üzerine döktüğünüz maple (akçaağaç şurubu) anlarına götürüyor. Tabii maple’ı (Akçaağaç şurubu) kim kaybetti de biz buluyoruz o ayrı konu…
Bacon’dan marshmallow’a, fıstık ezmesinden Pötibör’e kadar sınırlar zorlanabiliyor. Bize de keyfini çıkarmak kalıyor.
Yurt dışına gideceklere bir kaç pastane stout tavsiyesi vermek istiyorum:
Omnipollo’dan Pikan cevizine doyacağınız, adeta bir ıslak kek olan Noa Pecan Mud Cake
Westbrook’tan hem kahveli, hem vanilyalı hem de acı biberli Mexican Cake Imperial Stout
Gerisi yine hep Omnipollo’dan aslında, türün yaratıcısı olarak şahane biraları var ve Avrupa’da oldukça yaygınlar. Sadece fiyatlar bayağı cep yakıyor.
Dugges / Omnipollo Bourbon Barrel Aged Anagram Blueberry Cheesecake Stout: Kendileri hem bir çizkek hem de yabanmersini içeren Eti Topkek gibi bir şey.
Omnipollo Hypnopompa - Bourbon: Bu da Tatlı bir stout ve içinde kilolarca marshmallow var. Cennet böyle bir şey.