Birada tazelik kavramı
Ülkemize özgü bir sorun gibi gözükmese de arada elbet başımıza gelmiştir, özellikle yabancı biraları kovalıyorsanız. Ülkeye nadir de olsa gelen ithal biraların tarihine dikkat etmek gerektiğini öğrenmenin tek yolu bir kaç kere son kullanma tarihi geçmiş Schneider Weisse almak mesela. Eve gidiyorsunuz heyecanla aldığınız birayı açıp bardağa boşaltıyorsunuz ama ne tat var ne gazlılık, sadece tatlı bir malt tadı kalmış. Suratı ekşite ekşite de olsa içilir ya da lavabonun dibini boylar.
Gümrükte aylarca bekleyen biralar, hangi koşullarda beklediğinden haberimizin bile olmadığı paletler, uzun ve yavaş bürokrasi derken burada aslında bir tek suçlu aramak gerek belki de, o da biraların üzerinde yazan tarihe dikkat etmeyen biz. Çoğu üretici tenekenin altına ya da şişenin üzerine etikete son kullanma tarihini ya da en azından üretim ya da şişeleme tarihini yazıyor. İçtiğiniz bira türüne göre bunun önemi büyük. Taze içilmesi gereken türlerde ters köşe olmamanız için bu tarihleri okumak şart.
Aşağıdaki örnek, teneke birada tarihin genelde basıldığı yeri gösteriyor.
Günümüzde bağımsız üreticiler ve craft üreticiler artık GÜN/AY/YIL standardını oturtmuşa benziyorlar. Ülkemizde teneke kutuda bira üretmek hala tabu olduğu için bize gelmesine daha var. Bazıları bu uygulamadan farklı olarak sticker da yapıştırabiliyor.
Şişelerde de durum benzer. Bknz. asagidaki foto:
Her zaman bu kadar okunaklı ve anlaşılabilir olmuyor tabii ki. Bazen şişenin ağzına yakın kısma okunmayacak şekilde basılıyor, bazen de firma kendi tarihleme kodunu kullanıyor bizim çözebilmemiz için. Mesela Ballast Point. Gelin şifreyi beraber çözelim:
Şişeleme tarihinin anlam ve önemi
Aslında kolay olan hangi türlerin saklamaya ya da uzun süre dinlendirmeye daha uygun olduğunu anlatmak olur. Birayı uzun süre saklamak derken dikkat edilmesi gereken bir kaç noktadan da bahsetmek gerek; o da saklama koşullarının önemi. Nedir bu koşullar?
Az ışık ya da hiç ışık (karanlık ortam)
Serin ortam sıcaklığı, tercihen 7-18*C aralığı
Yıllandırmak için maksimum 3 sene beklemek. Yani daha uzun da bekletilebilir ancak o bira özelinde uygun koşulları sağladığınız takdirde
Bu şartların hepsi tamam diyelim, hangi türleri taze içmesek de olur peki?
Imperial Stout
Belgian Strong Dark Ale
Gueuze
Barleywine
Belgian Tripel ve Quadrupel
Smoked Beer
Çift haneli alkolü olan IPA
Bunlar dışındaki türleri beklettiğinizde bira tamamen özelliği kaybediyor maalesef. Şerbetçiotlarındaki koku ve aroma iyice zayıflayıp yok oluyor, gövde giderek düşüyor, asidite azalıyor ve gazlılık neredeyse kalmıyor. Neyse bu bambaşka detaylı bir konu zaten. Daha fazla konu dışına çıkmadan hangi biraları taze içsek iyi olur sorusuna dönelim.
Şerbetçiotu abanılmış biralar ve tazelik kavramı
Üretim ya da son kullanma tarihine dikkat edilmesi gereken biralar varsa bunlar kesinlikle IPA ya da Hoppy Pale Ale olarak geçen cömert şekilde şerbetçiotuna maruz kalmış biralar olacaktır. Şu ana kadarki deneyimlerimden ve literatürde okuduğum, öğrendiğim kadarıyla kendim için bir kaç kural belirledim satın almada. Sizin için de örnek teşkil etmesi açısından sizinle de paylaşıyorum:
IPA türü için Avrupa’da tavsiye edilen raf ömrü 6 hafta, Amerika’da bu rakam 8 hafta yani 2 ay. Eğer bir IPA üretim tarihinden itibaren 2.ayına girmişse o IPAyı yavaşça yere bırakın.
West Coast IPA diye geçen eski tip malt profili ön planda olan IPAlar zaten daha koyu renkte oluyorlar. Ve IBU oranı da daha yüksek oluyor geleneksel IPAlara göre, bu da demektir ki ömürleri daha da kısa. Bu tarz biraları alırken 2 ayı geçmeyin siz iyisi mi.
Filtrelenmemiş, pastörize edilmemiş yeni tür Hazy IPA / New England Style IPA (NEIPA) türü de 2 ayı geçmese iyi olur
Pale Ale türü düşük şerbetçiotu oranı ve önde olan malt profili sayesinde biraz daha bekleyebilir. Bu türler için ideal zaman 3 ay bence. Sonrasında tatlı, karamelli şekerli sadece alttan oluşan bir bira kalıyor geriye.
İçinde koyu malt kullanılan türler daha uzun aylar ve haftalar bozulmadan gidebiliyor, örnek: Stout, porter veya Belgian Quadrupel. Bunları doğru saklama koşullarında, yani dolapta ya da karanlıkta ve serin bir köşede bekletebilirsiniz.
Diyeceğim odur ki, bira almadan kutunun altına, şişenin üzerine, sağına soluna bakmayı alışkanlık haline getirin. Nereden ne çıkacağı belli olmuyor bu devirde, bu gümrük mevduatlarıyla.