Bira koskoca bir dünya ve başlı başına bir sanattır, "Bira hamallıktır yeeaaaa" diyenlere karşı kurulmuş bilgi ve paylaşım amaçlı bir blogdur.


2016 Dünya Bira Şampiyonası 6 Mayıs'ta gerçekleşti

2016 Dünya Bira Şampiyonası 6 Mayıs'ta gerçekleşti

Biraların Dünya Kupası'na IPA tarzı domine etti

World_beer_cup-Logos-min.png

The World Beer Cup, sektörde Bira Olimpiyatları diye geçen uluslararası bir bira şampiyonası olarak 1996'dan beri her iki senede bir düzenlenmekte. İlki Colorado'da yapılmış ve tam 600 tane bira birbiriyle mücadele etmiş. 250 tane de üretici yarışmış. 2008'de ise bu rakam biralarda neredeyse 5'e katlanmış. 58 ülkeden 2,864 farklı bira ve 644 ayrı üretici. Bu rakamlar dünyadaki bira akımını çok da iyi anlatan değerler aslında. Boşu boşuna Amerika "Craft Beer" akımı diye bağırmıyor. Bu haftasonu Philadelphia'da gerçekleşen organizasyonda bir rekor daha kırıldı. 6596 bira, ve 1907 üretici; 2014'e göre katılım %38,5 artmış. Biz hala ülkemize giren biraları elle saymakla uğraşalım, artık üreticiler neredeyse uzayda bira üretmeye başlayacaklar. 

Uluslararası bir katılımdan bahsediyoruz ama genelde katılım çoğunlukla Amerikalı üreticilerden. Ek olarak yalnızca katılım ücretini ödeyen biralar değerlendirmeye alınıyor. Brewers Association'ın başkanı "Charlie Papazian" tarafından yaratılmış. Bence burada çoğumuzun merak ettiği bir soru var: "Adamlar bir haftasonu oturup o kadar birayı nasıl deniyorlar sarhoş olmadan?". 

Bunu araştırdığımda World Beer Cup'ta diğer şampiyona ve yarışmalardan farklı bir düzen olduğunu gördüm. İlk olarak tadımların hepsi "kör tadım" olarak yapılıyor. Yani jüri ne içtiğini bilmiyor. Yalnızca bira üzerinde biraya atanmış bir numara var, onu görüyorlar, bir de içinde kullanılmış özel bir malzeme varsa onun bilgisi veriliyor. Bu malzemeler meyve, baharat, varilde veya üretimde kullanılan odunun cinsi gibi. Ve her bira değişiminde rastgele bir numara daha atanıyor, böylece biraları takip etmek jüri açısından imkansızlaşıyor.

Jüri seansları her gün sabah ve öğleden sonra olmak üzere iki zaman dilimine bölünmüş. Yaklaşık 3 saat süren seanslarda 6-7 kişilik jüri gruplarına genellikle 3 farklı " beer flight" sunuluyormuş. Beer flight derken, bira tadımı için gelen ve her biri farklı bira içeren küçük bardaklar kastediliyor. Sampler veya tester olarak da geçiyor. Bu şekilde her turda jüri 10-12 arası bira deniyor, öğleden sonra seansıyla birlikte bir jürinin denediği bira sayısı da bu şekliyle 40-50 arası değişiyormuş. Sabah seanslarında genelde düşük alkollü biralar denenirken öğleden sonra daha aromatik ve yüksek alkollü biralar deneniyormuş. Ve her oturumda, masada denen biralar bir hafif bira, bir de aromatik bira olacak şekilde değişimli yapılıyormuş. Örnek verelim: Önce "Golden Ale" arkasından "Stout" gibi.

Bu arada her bira da katılamıyor. Katılım da belli standartlar ve şartlarla düzenlenmiş durumda.

  • Mayalandırılmış bal ve sudan yapılan bir içki olan "Mead", cider ve aromalı malt içecekleri yarışmaya haliyle katılamıyor.

  • Fermante olmuş karbonhidratın en az %51'i tahıl maltından gelmeli.

  • Yarışacak biralarda mutlaka şerbetçiotu bulunmalı. Bunun bir iki istisnası var, "gruit" ya da "gruyt" veya "grut" adı verilen biraya tat ve acılık katmak için şerbetçiotundan çoook önce kullanılan ot ve baharat karışımları veya benzer karışımlar içeren eski tip biralar.

  • Oran olarak tahıl maltından daha yüksek oranda kullanılan, bal maltı ya da meyve maltı gibi alkollü içecekler de katılamıyor.

Parantezden sonra değerlendirmeye geri dönelim. Kategoride yarışan bira adaylarının sayısına göre masa sayıları ve flight sayıları da artıyor ya da değişiyor. Buna da bir örnek vermek gerekirse,  13-24 arası biranın yarıştığı bir kategori tek masada ve 2 flight'ta gerçekleşirken 49-72 adaylı bir kategori 3 jüri masası ve 3'er flight'ta değerlendiriliyormuş.

İlk değerlendirme turunda doldurulan form. Buna düzgün yorum yazmayan jürilerin sonraki turlara davet edilmeme riski varmış:)

Genelde çoğu kategorinin değerlendirmesi 2-3 turda tamamlanıyormuş. IPA gibi 192'den fazla adayın yarıştığı kategoriler 4 farklı turda tamamlanıyormuş. Değerlendirmenin ilk turunda, üreticilere yorumların gönderildiği bir form dolduruluyor, yanda görebilirsiniz. İkinci, üçüncü ve dördüncü turlarda 10-12 arası değişen bira adaylarından seçilen 3 tanesi bir sonraki tura kalıyor. Bir bira son tura kaldıysa, bu her turda ilk 3'e girdiği anlamına geliyor. İlk 3'e kalma işlemi de puanlamayla değil, jürilerin aralarında konuşup anlaşmalarıyla sonuçlandırılıyor. Zaten zamanın çoğunu bu tartışmalar ve karar aşamaları alıyormuş. Ama işi kolaylaştıran bir nokta var burada, o da her bira türünün tarzının son derece keskin çizgi ve standartlarla çizilmiş olması. Eğer bir bira bir tarz dahilinde kusursuz değilse, altın madalya verilmiyor. Bu da her kategoride altın madalyanın olmayışını açıklıyor. Yani bir kez daha altını çizmek gerek, bu sıralama ve puan usulüne dayalı bir yarışmadan ziyade, kural ve standartlara uygunluğu inceleyen ve bu bağlamda ödüllerin dağıtıldığı bir şampiyona. Mesela bu seneki yarışmada "Fresh / Wet Hop Ale" kategorisinde altın madalya verilmemiş.

Bu seneki yarışmaya dönme vakti geldi. Rakamlarla World Beer Cup'ı birlikte inceleyelim:

                                                  2008     2010     2012     2014     2016

Yarışan bira sayısı                     2,864    3,330    4,014    4,754    6,596
Üretici sayısı                                644       642       828    1,403     1,907
Ülkeler                                            58          44         57         58       55
Bira türleri                                       91           90        95         94       96
Jüri sayısı                                       129          179       214        219     253
 

Daha detaylı analizi, İngilizce olarak bu adresten inceleyebilirsiniz: Bu adres

Yarışmada göze çarpan kategori trendlerine de kısaca değinmek istiyorum. Dünya Mersin'e giderken biz nereye gidiyoruz görme fırsatımız oluyor bu sayede:

  • Bu sene bira kategori sayısı 50'den 69'a çıkmış. Bira rekabetinin ve sektördeki yeniliklerin boyutu hakkında güzel bir endikatör.

  • Buna hiç şaşırmadım; en çok adayın olduğu kategori 275 adayla American-style India Pale Ale olmuş. Biraları az çok takip ediyorsanız, bu yönde trendin olduğunu zaten farketmişsinizdir.

  • İkinci en kalabalık kategori 181 adayla "Imperial Indian Pale Ale" olmuş.

  • "American-Style Pale Ale" kategorisi de 167 katılımcıyla üçüncü büyük kategori olmuş.

  • 3 farklı ödül kazanan üretici sayısı yalnızca 6 olmuş bu sene. Burayı biraz detaylandırmak istiyorum, çünkü önemli. "Brewery Ommegang" gecenin asıl kazananı olmuş.

1997'de Cooperstown'ın güneyinde Milford'da kurulan çiftlikten bozma tesisi olan bir üretici. Belki bilmiyorsunuz ama bu başarısının arkasında bilindik bir marka var. "Duvel Moortgaat USA", yani Duvel'i yapan Belçikalı firmanın Amerika'daki uzantısı.

Orta büyüklükteki breweryler kategorisinde birincilik ödülü alan Ommegang, Belçika'nın "Kriek" diye andığı, çilek aromalı ekşi birası "Rosetta" ile Altın madalya almış, "Belgian-style Fruit Beer" kategorisinde. Rosetta ilk olarak Ekim 2015'te üretilmiş, Ommegang'ın ödüllü Brewmaster'ı "Phil Leinhart" tarafından yaratılmış ama aslında Belçika'daki "Liefmans Brewey"'de üretilmiş. Burası Ommegang'ın Duvel ailesindeki kardeş üretim tesisi diye geçiyor. Belçika'nın biradaki etkisini bir kez daha görüyoruz.

Aynı zamanda iki bronz madalya daha kazanmış cuma akşamı. Biri "Belgian Dubbel / Quadrupel" kategorisinde, "Three Philosophers" isimli birasıyla, diğeri de "Belgian-style Tripel" kategorisindeki "Gnommegang" birasıyla. Gnommegang da bir iş birliğinin sonucu. Duvel bünyesinde yer alan "Brasserie d'Achouffe"'un parmağı var bu birada da. "La Chouffe" ve "Houblon Chouffe"'un yaratıcıları. Çok severim bu iki birayı da.

Sıralı listeyi ve kazananları buraya listeleyip okumanızı zorlaştırmak istemiyorum. O sebeple link veriyorum, merak ederseniz buyurun, 96 kategorinin kazananları sıralı tam liste . (.pdf halinde)

Son söz olarak şampiyonanın yöneticisi olan "Chris Swersey"'nin bir cümlesiyle tamamlayalım:

"Jüriler bütün hafta boyunca biranın kalitesinin ne kadar arttığından ve bira türlerinin çıtalarının nasıl da yukarı çekildiğinden bahsedip durdular. Üreticiler ödül alsa bile, burada asıl kazanan bira severler oldu."

LaTrappe Witte Trappist: Gerçekten bir trappist birası mı?

LaTrappe Witte Trappist: Gerçekten bir trappist birası mı?

Birinci sınıf biralar; Trappist Manastırlarını tanıyalım - Part IV

Birinci sınıf biralar; Trappist Manastırlarını tanıyalım - Part IV