Other Half kimdir, NEIPA nedir?

Other Half Brewing daha 5 yaşında. Adını duymuş olabilirsiniz. Duymamışsanız da araştırın ve duyun çünkü tatil dönemlerinin popüler destinasyonu New York şehrinin en popüler ve yükselişi durdurulamayan bira üreticisi. Bu adamları bu kadar başarılı yapan ne ?

Other Half’in bu kadar kısa sürede başarıya ulaşmasını anlayabilmek için en çok satan birası “All Green Everything” isimli birayı incelemenin yardımı dokunabilir. Kendisini aşağıda bulabilirsiniz:

En başta diğer craft biralar gibi gözüküyor. Hatta benzer örnekleri gibi şerbetçiotuna bulanmış, belki de kilolarca kullanılmış, alkolün sınırlarını zorlamış (%10.5 alkollü bir Triple IPA) adeta şarabın sahasına girmiş…Tarifte kullanılan yulaf ve buğday gövdeye kremamsı bir dokunuş katarken o bardaktaki bulanık görüntünün de başlıca sebebi olmuş. 4 çeşit şerbetçiotu kullanılmış: Amarillo, Citra, Mosaic ve Motueka. Ama asıl püf nokta bu şerbetçiotlarının “soğuk ekleme (Dry hopping) yöntemiyle eklenmiş olması. Bu sayede bir dönemlerin popüler tadı ve aroması olan çam ve reçine kokulu IPAlar yerine tropikal ve daha yumuşak aromalar öne çıkıyor. RateBeer.com sitesindeki puanı 99/100, Untappd puanı 4.3/5 (20.500 oyu var). Bu rakamlar şu demek, herkesin içebileceği ve içen herkesin tereddütsüz aşık olacağı bir bira.

Son zamanlarda türeyen bu türe NEIPA - New England Style IPA deniyor. Daha öncesinde farklı IPA türlerini incelerken kısaca anlatmıştım, eğer NEIPA hakkında sorularınız varsa sizi buraya alalım: NEIPA, Milkshake IPA, Brut IPA...Dünya'daki yeni IPA trendleri

Kurucusu ve aynı zamanda head brewer olan Sam Richardson hep Amerika’nın batı yakasındaki IPAlar gibi akılda ve damakta patlayan IPA yapmak istemiş. Bu işe ilk giriştiği zamanlarda elini sallasan IPA’ya çarpıyormuş hatta. Bahsettiğimiz dönem de gerçekten Amerika’da IPAların, özellikle Vermont tarafındakilerin en show olduğu dönemler. Bu biraların çoğunu denemiş ve çıkardığı sonuç; büyük kısmının cesur tatlardan yoksun olup herkese hitap edebilme açısından daha mütevazı biralarmış. İşte bu algıyı kırmak istemişler Other Half’ı açarken.

All Green Everything isimli biraları New York’un ilk başarılı New England IPA’sı olmuş. Bulanık, aşırı meyve suyu gibi tadı olan ve asıl amacı biraya acılık katmadan şerbetçiotlarındaki aromatik kokuyu yakalamak olan biralar. Amerika’nın batı tarafından çıkan filtrelenmiş ve acılık miktarı orta ve üst derecede olan biraların tam tersi istikamette yani.

Other Half’in iyi yaptığı başka bir şey daha var, o da tasarım. Anchor Steam ya da Sierra Nevada biralarını düşünün. Gözünüz kapalı güveneceğiniz ve keyif alacağınızdan emin olduğunuz biralar. Bir de bunların etiketlerini gözünüzün önüne getirin. Bol yazılı, eskiyi andıran bir tasarım.

Biralarına genelde ot ve marihuana ile karıştırması çok kolay olan isimler vererek başladılar: “Space Dream” mesela, ya da “Magic Green Nuggets”. Ve bu biraları özellikle Instagram kitlelerine hitap etsin ve gönülleri fethetsin diye de daha fütüristik ve renkli renkli tasarlamışlar. Şunlara bir de siz bakın ve “Ben etkilenmedim” diyin yapabilirseniz:

Açılışlarının üzerinden henüz 3 yıl geçmeden Times’da Other Half ile alakalı bir makale yayınlanır. Konusu da çoğu bira üreticisinin anca rüyalarında göreceği bir şey: “Bazı insanların limitli üretilen biraları içebilmek için nasıl 11 saat boyunca sırada bekledikleri”. Tahmin edersiniz ki satışlar bu noktadan sonra daha da arttı, kapıdaki kuyruklar daha da uzadı.

Talebi karşılayabilmek adına 2017’de bir taproom (biraları içebileceğiniz fıçı servisinin olduğu küçük pub benzeri yer) açmışlar. Temmuz 2018’de Rochester, New York’un 3 saat kuzeyinde Kanada sınırına yakın yerde bir şube ve üretim yeri daha satın almışlar.

2015 yılında yani açılışlarından tam 1 sene sonra yılda 5000bbl yani 585.000 litre kapasiteye ulaşmışlar. Bu rakam 2018’de 3 katına ulaşmış durumda.

NEIPA bir kenarda dursun, biz daha IPA türünü öğrenmeye çalışıyoruz. Bazıları da bu türden servet üzerine servet yapıyor.

Other Half Brooklyn ziyareti

Neyse efkara gerek yok. 2 hafta önce kardeşimi ziyaret etme vesilesiyle cuma akşamı arabaya atlayıp 10 saat sürdükten sonra Toronto’dan New York’a varmam ve oradan da bir solukla Other Half’e kardeşimi görmeye gitmem vesile oldu bu yazıya.

Gördüğünüz üzere ufacık yer ama çok kalabalık, oturacak yer zaten yok. Bir başka konu da Amerika’daki çoğu üreticinin mutfağının olmaması ve bu sebeple bira içerken yanında bir şey yemek mümkün olmuyor.ç Bir yandan iyi bir şey çünkü biranın tadına varıyorsunuz başka şeyle karışmıyor. Bir yandan da kötü bir şey, sohbet ilerledikçe ve alkol arttıkça insanın canı tuzlu bir şeyler çekiyor…

Parlak parlak fermenterler arkada, sol tarafta pub ve fıçılar, sağ tarafta da oturma alanıyla oldukça ufak. Sürekli dolu ve kalabalık. Cuma akşamı olmasının da etkisi vardır eminim. Sürekli güncellenen menünün Nisan sonu itibariyle hali şu şekildeydi:

IPA sevmiyorum diyorsanız bu biralar size IPA türünü sevdirecek hatta aşık edecek. Tabii ki de menüdeki her şey denendi paylaşımlı tadım siparişleriyle.

İsmini hatırlamadığım 10 IPA ve tadı hala damağımda kalan Stout, porter ve Sour (Ekşi) IPA’dan sonra artık yapılacak tek bir şey kalmıştı. Gece atıştırması. Bunun için de popüler mekan Katz's Delicatessen’e gitmemek olmazdı.

Bence Pastrami Sandwich Reuben’den çok daha güzel. Hem yemesi kolay hem de ete doyuyorsunuz. Son fotoğrafa 18 yaşından küçükler ve kalbi olanlar bakmasın lütfen.

Bir New York macerası da bu şekilde sonlandı. Gidemediğim bir dünya üretici kaldı zaman kısıtından dolayı: Grimm Ales, Interboro, Hudson Valley, Evil Twin, Decadent Ales, Finback ve Mikkeller…

Onlar da başka yazıya.