BiraSever

View Original

Belçika biralarının iki yüzü: Trappist biraları ve Manastır (Abbey) biraları

Manastır Birası nedir? Hangi üreticiler bu kategoriye girer?

Biraz kavram karmaşası yaşanan bir konu olduğunu kabul etmek gerek. Ülkemizde yer alan bir kısım biralar Trappist diye geçerken: St.Bernardus Abt. 12, Chimay Blue, Red, White ve Westmalle örneğinde olduğu gibi, bazıları da Belçikalı olmasına rağmen bu kümenin dışında kalıyor, mesela Leffe Blonde ve Affligem. Bu ayrım neye göre var, hangi biralar bu kategoride yer alıyor birlikte inceleyelim.

Trappist biraların aksine, Manastır biraları (Abdijbier) keşişler tarafından bir manastırda üretilme zorunluluğu taşımazlar. Aslında tam olarak çıkış noktası ve kelime anlamı, manastır biralarının geçmişte bir dönem manastırda yapılan tariflerden çıkıp, lisans aracılığı ile büyük markalara verilen telif ve işletme hakları ile üretilmesiyken günümüzde başka bir hal alıyor. Tahmin edersiniz ki işin pazarlama ve reklam kısmı öne çıktığı için bu manastır birası terimi ticari bira üreticileri tarafından, terk edilmiş, yıkıntı haline gelmiş, veya manastırlar ile herhangi bir bağı bulunmayan azizlerin arkasından hatta hiç var olmamış hayali manastırların ardından isimler verilmiş.

Manastır biraları, markalar ve biraz da tarih

1999'da Belçika Bira üreticileri Birliği (The Union of Belgian Brewers) tarafından Erkend Belgisch Abdijbier (Certified Belgian Abbey Beer) sertifikası uygulaması getirilmiştir. Buna göre yalnızca manastırların lisans verdiği üreticilerin biraları bu logoyu taşıyabilecekmiş. Bunların en çok bilinen iki tanesi Affligem ve henüz ülkemizde olmayan Maredsous markaları. Bu iki markanın biraları geçmişte aktif bir şekilde yer alan ve gerçekten de varolmuş Benedictine manastırlarının lisansıyla üretiliyor. Daha önceki Affligem yazımda değinmiştim, üşenenler buradan okuyabilir: 6 Şövalye nasıl 6 keşiş oldu? Cevap Affligem'de gizli

Asıl adı Op-Ale olan Opwijk'de kurulmuş Affligem'e, 1086'da kurulmuş ve Brabant'ın ana manastırı Affligem manastırındaki Benediktin Tarikatı mensupları tarafından üretim lisansı verilmiş. Ama mesela bira üretimi şu an Heineken'in elinde.

Maredsous Manastırı ise Belçika'da Namur bölgesi yakınında Denée'de 1872'de kurulan Benediktin tarikatına bağlı dindar bir toplulukmuş. Burada üretilen peynirler keşişlerin asıl uzmanlık alanıyken üretilen biralar 1963'ten bu yana Duvel Moortgat tarafından üretiliyormuş. Not olarak bulunsun, 3 biraları var; Maredsous 6 Blonde, Maredsous 8 Brune (dubbel) ve Maredsous 10 Triple. Her bir rakam en azından bu birada alkol oranını gösteriyor.

Bir diğer iki marka Grimbergen ve Floreffe de 20.yy'ın başında Xanten bölgesinde kurulan St. Norbert manastırından isimlerini alıyorlar. İsmi de Norbertine olarak bilinen (ya da Premonstratensian diye de geçiyor) bir dini oluşumu destekleyenler tarafından buranın işgal edilmesinden geliyor. İki manastır da eskiden bu yana biraları ile ünlüymüş zaten. Bir biz tanıyamadık şunları. Fransız İhtilali'nin ardından iki manastır da boşaltılmış ve bir daha da yerleşen olmamış.

Grimbergen kasabası 1128 yılında burada kurulan Manastıra ismini vermiş. Üretim Alken'deki Brouwerij Alken-Maes'te gerçekleşiyor ve üretilen biralar %6 alkollü Grimbergen Blanche (witbier), %6.7 alkollü Grimbergen Blonde, %6.5 Grimbergen Dubbel, %9 Grimbergen Tripel
ve %10 alkollü Grimbergen Optimo Bruno.

Floreffe Manastırı ise aynı isimli kasabada 1121 yılında kuruluyor ve diğer Premonstratensian Manastırları arasında ana ve merkez bina olarak bölgedeki diğer kişilere de hizmet veriyormuş. 13. yy'ın ortalarına doğru susamış insanların susuzluğunu gidermek adına bir bira evi kuruluyor manastırın içine. 1794'te İhtilal sonrası terkedilen manastır 1960'da restore edilerek tekrar açılıyor ve bilin bakalım kim işletiyor? 1983 yılına kadar Het Anker bünyesinde ticari olarak hizmet vermeye devam ediyor. Het Anker'i Gouden Carolus biralarından hatırlayacaksınız. 1983'ten sonra bira işi Brasserie Lefèbvre'e geçiyor. Onları da Barbar Blonde ve Hopus'tan hatırlayacaksınız: Hopus ve Barbar Blonde'un mucidi: Brasserie Lefebvre

Biralarının bir kısmı tanıdık aslında: .%5 ABV Abbaye De Floreffe Blanche, %6.3 Abbaye De Floreffe Blonde, %6.3 percent Abbaye De Floreffe Double, yüzde 7.5 alkollü Abbaye De
Floreffe Triple ve %8 Barbar (Belgian Honey Ale - Hani şu içinde bal olan Strong Ale).

Üçüncü Premonstratensian Manastır ise bizim ülkemizde en çok bilineni, hatta dünyada da en geniş dağıtım ağına sahip olanlardan biri: Meuse nehri sırtlarında, Dinant bölgesindeki Abbaye Notre Dame de Leffe. 1152'de Floreffe kehanetleri üzerine "Sen de var mısın Leffe kardeş?" diye sormuşlar ve Leffe kurulmuş.

Fransız ihtilaline bile meydan okumuş bu manastır zamana meydan okuyamamış, ve yavaş yavaş bütün bölümleri, varlıkları satıla satıla, son keşiş de 1844 yılında ölmüş.

1903 yılında Fransa'da Frigolet bölgesindeki manastırdan sürülen Premonstratensianlerden bir grup buraya sığınmış ve manastırı tekrar diriltmeye odaklanmışlar. Bu arada Leffe şişelerinin üzerinde hep 1240 rakamını görürsünüz mesela. Manastırın tarihte geçen ilk kaydıdır bu yıl. O kadar da eski bir gelenek ve bu gelenek 1952'de Baş keşiş Abbot Nys'in manastıra bir brewmaster getirmesiyle bir anda yeniden dirilir.

Talebi karşılamak için yatırımlar yapılır ama hala yetişemeyince iş değişir ve 1977 yılında lisans ile üretim izni verilmeye başlanır. Şu an AB InBev'in büyük payını oluşturan Brasserie Artois'ya lisans verilir. Ülkemizde de oldukça bilinen Leffe'nin çok birası var, onları buraya dizmiyorum bu sebeple.

Bazen Manastır olarak anılsa da, Oud Turnhout'ta (Belçika) yer alan Priorij Corsendonk aslında manastırdan bir kademe altta yer alan ve manastır baş rahibinden daha düşük rütbede bir din adamının yönettiği bir oluşummuş. İngilizce Prior deniyor. Merak edenler için not. Bizdeki İmam - Diyanet İşleri ilişkisi gibi düşünebilirsiniz. Ya da düşünmeyebilirsiniz, tam olmadı çünkü. 1393 yılında Brabant Dükü III.Jan'ın en genç kızı olan Maria van Gelre tarafından hayırseverlik ve insanlara yardım etme amacıyla kurulmuş. Keşişler ilk üretime 1400 yılında başlamışlar ve 1784 yılında küçük manastır kapatılana kadar da devam etmişler. 1906'da Antonius Keersmaekers manastır biralarını geleneklerine uygun şekilde üretmek için tekrar manastırı canlandırmış ve bu yolda ödüllü bir birası bile olmuş. Agnus Dei (Lamb of God) diye bilinen bir Tripel mesela, tarihin tozlu sayfalarında yerini almış. 1953'te biraevi kapatılmış ancak Corsendonk biraları Brasserie du Bocq tarafından üretilmeye devam edilmiş. 1968'de bina komple restore edilmiş ve şu an Priorij Corsendonk birayla alakası olmayan lüks bir otel ve konferans merkezi olmuş. Merak etmeyin ama hala biraları var. Ülkemize bu sene girip beni şaşırtanlardan oldu. Muhtemelen devamı gelmez diye düşünüyrum.

Son olarak St. Feuillen'den bahsedip konuyu toparlamak istiyorum. 1873 yılında Friard ailesi tarafından Le Roeulx bölgesinde kurulmuş St. Feuillien Brewery. İsminin 7.yy'da ölen İrlandalı keşiş Aziz Falean (Fransızca St.Feuillien)'in mezarı üzerine 1125 yılında inşa edilen bir manastırdan geldiği söyleniyor. 655 yılında bu topraklara gelen Aziz Falean bir gün hırsızların saldırısına uğradıktan sonra işkence görür ve kafası kesilerek öldürülür. Takipçileri de onun şerefine bu  korkunç ölümünün gerçekleştiği noktaya bir manastır kurarlar. Bu da bizim bildiğimiz St. Feuillien Manastırıdır.

Bazı kaynaklara göre de asıl gömülü olduğu yer Namur bölgesinde yer alan Fosses-la-Ville'deki kendi manastırı diye geçiyor. En çok beğenilen ürünü %8,5 alkollü St.Feuillien Tripel olmakla beraber gamlarında Blonde, Brune, Grand Cru ve bir de Christmas biraları mevcut.

Bu kadar yazdın peki sonuç? diyebilirsiniz. Şimdi bir de kısaca Trappist nedir hatırlayalım.

Trappist kavramı ve markalaşması

Normandiya'da La Trappe Abbey'in (La Grande Trappe olarak da geçer) başkeşişi Armand-Jean le Bouthillier de Rancé, eski Roman Katolik Sistersiyen düzenini geri getirmek ve bir takım başka kuralları da uygulamak amacıyla 1664 yılında bir reform hareketi başlatır. Bu hareket Avrupa'da yayılarak, the Order of Cistercians of the Strict Observance adlı mezhep kurulmuş oldu, bu mezhebin mensupları da hareketin yayıldığı manastıra atıfta bulunarak kendilerine "Trappist" demişlerdir.

Orta Çağ boyunca manastırlarda bira üretilmesi çok sık karşılaşılan bir uygulamaydı. Avrupa'da sayıları giderek artarken kendi kendilerine yetecek kapalı ekosistemlerinde manastırlarını desteklemek için üretim yapıyorlardı. Tabii bunu başarabilenler Fransız İhtilali, I. ve II. Dünya Savaşları'nı atlatabilenlerdi. Atlatamayanlar ya kül olana kadar yakıldı ya da yağmalandı. Ancak bu zor dönemleri geçirebilenler ödülünü ikinci savaş sonrasında alacaklardı. Trappist biralarının popülerliği giderek arttı ve üretim yapan keşişlere usta ve zanaatkar olarak bakılmaya başlandı. Özellikle Belçika'daki Chimay markasını üreten kardeşler (evet 2 kişilermiş, ben de yeni öğrendim) üretimlerini de katlayarak hem kötü giden yerel ekonomiye destek oldular hem de Chimay markasını dünyada en çok bilinen Trappist markası yaptılar.

Tabii ki de kapitalizm burayı da etkiledi ve manastırlardan bazıları biralarına Trappist ismini vermeye ve bira şişelerini dini motif ve isimlerle süslemeye başladılar. Tabii keşişler sabırlı insanlar olmalarına rağmen onların da bir sınırı olduğunu unutmamak gerek. Telif sebebiyle davalar açılmaya başlandı. Sonuç: 1997 yılında, 8 Trappist Manastırı International Trappist Association'ı (ITA) kurdu. Kurum, keşişlerin ünlendiği kaliteli ürünlerin, likör, peynir, ekmek, kurabiye çikolata ve bira üzerinde hak iddia edilmesini önlemeyi amaçladı. Altıgen logoya ancak aşağıdaki durumlarda hak kazanılabiliyor:

1. Bira üretimi mutlaka manastır sınırlarında gerçekleşmeli ve üretim keşişlerin gözetiminde veya bizzat kendilerince gerçekleşmeli. Gerçi keşiş olma zorunluluğu yok, din adamı olmak da yeterliymiş.

2. Bira üretimi keşişlerin en öncelikli amacı ve hedefi olmamalı. Bu kriter nasıl kontrol edilip ölçülüyor orayı hiç bilemedim.

3. Üretimden elde edilen gelir keşişin kişisel ihtiyaçlarını ve manastırın bakımını karşılamak için kullanılmalı ve bunun üzerinde kazanılan her kuruş bağış olarak dağıtılmalı.

4. Mükemmel kaliteyi sürekli tutturabilmek için Trappist biraları sürekli ITA tarafından denetlenmeli.

Bu da Özet Geç diyenlere gelsin:

İlk kısımda bahsi geçen 10'a yakın üretici Trappist olmamakla beraber, manastır birası kategorisinde, eski tariflere bağlı kalarak büyük üreticilere üretim lisansı vermiş markalardır. Trappist biralarndan üretim yöntemi, kar amacı gütmemek ve belli standartta üretim yapmak maddelerinde ayrışıyorlar.