BiraSever

View Original

Trappist biraları ve alkol oranları sıralı tam liste

Ölmeden önce içilmesi gereken bütün Trappist biraları

Belçika'nın gözdeleri poz verirken

Ülkemizde biranın yavaş yavaş uyanışta olmasından sonra, biraları insanlara anlatabilmenin en kolay yolu en çok bulunabilen iyi biraları anlatmak ve denemekten geçer diye düşünüyorum. Haliyle ülkemize ithal edilebilen oldukça güzel biralar mevcut, ve bunlar biranın dünyadaki yerini anlamamız açısından bize yol gösterebilir. Bir Westmalle Tripel içtikten sonra alınan onca kokuyu ve tadı içtiğimiz yerel muadilleriyle kıyaslamak biraz cesaret ister. Ya da diğerlerine kıyasla en rahat erişilebilen Chimay çeşitleri...Üretimin arkasındaki hassasiyet, adanmışlık, detaylara verilen önem, bira yapmanın mutfakta yemek yapmak gibi olmadığını anlamamıza yardımcı olur. Trappist biralarının üzerinde bu kadar durmamın sebebi bu. Eğer birada bir bilinç ve uyanış oluyorsa imkan buldukça türün en iyi örneklerini deneyip fikir sahibi olmak birayı anlamanın en kısa ve kolay yolu. O sebeple bu yazı tekrar gibi gelebilir, buradaki asıl amacım yazının sonundaki listeyi bir "Bucket List" olarak varsaymanıza yardımcı olmak ve neleri deneyip denemediğinizi görerek eksiklerinizi tamamlatmak. Benim de henüz içemediğim çok örnek var. Ölmeden önce en azından Trappist biralarının hepsini tamamlamak istiyorum. Aileme sorsanız "Keşke daha güzel hedeflerin, amaçların olsa" der duyduklarında. Kültür, zenginlik ve kendimizi geliştirmekten anladığımız kişiden kişiye değişir elbette. Bende de biranın her yudumunda aldığım tadın bende yarattığı his ve o birayı içtiğim ülkenin, kültürün ve şehrin bana kattıkları bence asıl zenginliktir. Yazıyı yazmaya başladığım pazar akşamının durgunluğu ve miskinliği ile çok geyiğe sarmadan konuya giriş yapıyorum.

Trappist biraları nedir?

Bundan tam bir ay önce yazdığım Belçika'nın yüksek çıtası: Trappist biraları isimli yazımda bu konuya değinmiştim. Kısa kesiyorum; 4 temel altın kural var:

1. Bira üretimi mutlaka manastır sınırlarında ve üretim keşişlerin gözetiminde veya bizzat kendilerince gerçekleşmeli. Gerçi keşiş olma zorunluluğu yok, din adamı olmak da yeterliymiş.

2. Bira üretimi keşişlerin en öncelikli amacı ve hedefi olmamalı. Bu kriter nasıl kontrol edilip ölçülüyor orayı hiç bilemedim.

3. Üretimden elde edilen gelir keşişin kişisel ihtiyaçlarını ve manastırın bakımını karşılamak için kullanılmalı ve bunun üzerinde kazanılan her kuruş bağış olarak dağıtılmalı.

4. Mükemmel kaliteyi sürekli tutturabilmek için Trappist biraları sürekli ITA tarafından denetlenmeli.

Mayıs 2016 itibariyle 11 adet Trappist manastırı mevcut. Bunlardan çıkma 37 adet bira var. Bu manastırlar daha önceki yazılarımda ayrı ayrı yer alıyordu, şimdi ise hepsi bir yerde, takibi kolay şekilde:

  • Abbey Saint Benedictus (St. Bernardus, Belçika)

  • Abbey Scourmont (Chimay, Belçika)

  • Abbey Koningshoeven (La Trappe, Hollanda)

  • Orval Abbey (Belçika)

  • Notre-Dame de Saint-Remy Abbey (Rochefort, Belçika)

  • Abbey van Onze-Lieve-Vrouw van het Heilig Hart (Westmalle, Belçika)

  • Abbey of Saint Sixtus (Westvleteren, Belçika)

  • Engelszell (Avusturya)

  • Abbey Maria Toevlucht (Zundert, Hollanda)

  • Saint Joseph's Abbey (Amerika)

  • Abbey Tre Fontane (Italya)

Trappist manastırları yazılarım toplu halde burada:

Trappist biralarının tek bir çeşidi ve özel bir türü yok. Her birinin kendine özgü rengi, tadı, malzemesi ve kokusu var. Genellikle "Top-fermenting" diye geçen, kaynama sırasında şıranın tepe kısmında köpük oluşturan bira türleridir. Genellikle Dubbel, Tripel ve Quadrupel olarak üretilirler. Bu sınıflar alkol oranı, malttaki arpa yüzdesi, şıradaki oranlar gibi etkenlere bağlı olurlar. Tripel ve Quadrupel'deki şerbetçiotu aroması genelde gizlidir, ya da diğer güçlü aromalarla maskelenmiştir. Bu biralarda en çok öne çıkan aroma tatlı maltlardır. Ek olarak baharat ve meyvemsi tatlarla zenginleşir, elma, kuru üzüm, kırmızı erik gibi. Bu sebeple soğuk havalarda içinizi ısıtır. Yüksek alkol oranlarına rağmen, alkol tadı genelde çok az hissedilir ve oldukça kolay içimlidir. Bu da genellikle üretimde ortaya çıkan şeker kaynaklıdır. Biraya geçen tatlı aromalar alkol tadını ikinci plana iter. Bu arada hatırlatmakta fayda var, Almanya'da mevcut "Reinheitsgebot" yani "Bira saflık Kanunu" ya da anayasasına göre (günümüze gelene kadar 4297657 kere değişti bu arada) üretime şeker eklemek yasaktır.

Trappist biraları içerken ya da tadım yaparken tavsiye edilen sıcaklık genellikle 12-14*C'dir. Şerbetçiotu yapısı ve aroması ön planda olan biralara kıyasla bu "yüksek içme derecesi" biranın aromasının daha çok açığa çıkmasını sağlar. Bu biralara karmaşık meyvemsi, maltlı ve baharatlı karakterini verenler ise esterler, aldehitler ve ketonlardır (kimya çalıştığınız günlere geri dönmek isterseniz Wikipedia makalelerini ekledim, tercih sizin). Trappist biralarının olgunlaşma süreleri genellikle oldukça uzundur. Mesela, "Chimay Blue" ya da "Chimay Bleue" 3 sene boyunca dinlendirilir, olgunlaştırılır. Bu özel işlemlerden dolayı Trappist biralarının üretim maliyetleri de normal seri üretim biralara göre biraz yukarıdadır, ki bu da fiyatlarına yansır. Bir Duvel şu an marketlere 9-11 TL arası değişirken,bir Chimay 17-24 TL arası fiyatlara çıkmaktadır. Tabii bunda kısıtlı sayıda gelmesi, henüz marketlerde tam dağıtımının olmaması gibi sebepler de var, ama yine de olayın temelini anlamışsınızdır. Avrupa'dan örnek vereyim, Duvel'in litre fiyatı 3,21€ iken, Chimay Blue'nun litre fiyatı 3,93€. Kaynak burası: Complete Belgium Ne güzel site, insan bira fiyatları arasında kayboluyor. Bu genel açıklamalardan sonra ise bu yazının asıl amacı olan bütün trappist biralarını bulabileceğiniz bir kaynak olma noktasına geldik:

See this content in the original post